Английский Язык - Турецкий язык
Определение past of complicate в Английский Язык Турецкий язык словарь
- complicated
- {s} komplike
- complicated
- karışık
Seninle görüşmek istediğim karışık bir sorunum var.
-I have a complicated matter I want to discuss with you.
Bu karışık, biliyorsun.
-It's complicated, you know.
- complicated
- {s} çetrefilli
Ne zaman bu kadar çetrefilli oldu?
-When did it get so complicated?
- complicated
- (Tıp) Karmaşık yapı gösteren, çözümü güç, girift
- complicated
- çözülmesi güç
- complicated
- anlaşılması güç
- complicated
- muğlak
Herkesin hayatı muğlak.
-Everybody's life is complicated.
- complicated
- zor
Bu anlaşılması zor bir hikaye.
-It's a complicated story.
İnternet çağında aşk bulmak zordur.
-Finding love in the Internet age is complicated.
- complicated
- {f} karmaşiklaştir
- complicated
- karıştır/güçleştir
- complicated
- {s} anlaşılmaz
- complicated
- {s} karmaşık; çetrefil, çapraşık, anlaşılması güç, çözülmesi güç
- complicated
- {f} karmaşıklaştır: adj.karm
- complicated
- {s} dallı budaklı (Argo)
- complicated
- {s} anlaşılması zor
Bu anlaşılması zor bir hikaye.
-It's a complicated story.
- complicated
- (Tıp) Üzerine diğer hastalık veya bozukluğun eklendiği (hastalık), diğer hastalık veya bozukluklarla bir arada bulunan (hastalık)
- complicated
- {f} güçleştir: adj.karmaşık
- complicated
- (sıfat) karışık, karmaşık, anlaşılması zor; dallı budaklı (Argo), çapraşık, komplike, anlaşılmaz, çetrefilli
Связанные Термины
Английский Язык - Английский Язык
Определение past of complicate в Английский Язык Английский Язык словарь
- complicated
past of complicate
Расстановка переносов
past of com·pli·cateТурецкое произношение
päst ıv kämplıkeytПроизношение
/ˈpast əv ˈkämpləˌkāt/ /ˈpæst əv ˈkɑːmpləˌkeɪt/
Resimler
История
Избранное