passion excited by injury inflammation

listen to the pronunciation of passion excited by injury inflammation
Английский Язык - Турецкий язык

Определение passion excited by injury inflammation в Английский Язык Турецкий язык словарь

anger
{f} kızdırmak

Seni kızdırmak istemiyorum. - I don't wish to anger you.

anger
öfke

O, efendisinin öfkesi karşısında geri çekildi. - He recoiled before his master's anger.

Annemizin öfkesinin şiddetiyle şok olduk. - We were shocked by the intensity of our mother's anger.

anger
hiddet
anger
{i} kızgınlık

Sevgi kızgınlıktan iyidir. Umut korkudan iyidir. - Love is better than anger. Hope is better than fear.

Kızgınlık, gerekçesinin görülmesini engelledi. - Anger deprived him of his reason.

anger
{f} sinirlendirmek
anger
{i} dargınlık
anger
öfkelendir
anger
{i} hırs
anger
{f} öfkelendirmek
anger
{f} kızdır

Onun eylemleri büyük ölçüde Meksikalı liderleri kızdırdı. - His actions greatly angered Mexican leaders.

Çocuk kelebeği gördüğünde, onu kovalamaya girişti, bitişikteki bayanla sohbet ederken ona sessiz kalmasını söyleyen annesini kızdırdı. - The boy, upon seeing a butterfly, proceeded to run after it, provoking the anger of his mother, who had ordered him to stay quiet while she gossiped with the lady next door.

anger
dargınlık darıltmak
anger
(fiil) kızdırmak, öfkelendirmek, sinirlendirmek, darıltmak
anger
{i} kızma

Kızmak için nedenin yok. - You have no cause for anger.

Английский Язык - Английский Язык
{n} anger
passion excited by injury inflammation

    Расстановка переносов

    pas·sion ex·ci·ted by in·ju·ry in·flam·ma·tion

    Турецкое произношение

    päşın îksaytıd bay încıri înflımeyşın

    Произношение

    /ˈpasʜən əkˈsītəd ˈbī ˈənʤərē ˌənfləˈmāsʜən/ /ˈpæʃən ɪkˈsaɪtəd ˈbaɪ ˈɪnʤɜriː ˌɪnfləˈmeɪʃən/
Избранное