O, masasında bir insan kafatası tutuyor.
- She keeps a human skull on her desk.
Tom'un kafatası kırıldı.
- Tom's skull has been fractured.
O, masasında bir insan kafatası tutuyor.
- She keeps a human skull on her desk.
Tom'un göğsünde bir kafatası dövmesi var.
- Tom has a tattoo of a skull on his chest.
Tom'un göğsünde bir kafatası dövmesi var.
- Tom has a tattoo of a skull on his chest.
O, masasında bir insan kafatası tutuyor.
- She keeps a human skull on her desk.