The x-ray showed two broken fingers.
- Röntgen filminde iki kırık parmak görünüyordu.
The fingerprints left on the weapon match the suspect's.
- Silahta kalan parmak izleri şüphelininki ile uyuşuyor.
Tom didn't mean to step on Mary's toes.
- Tom'un niyeti Mary'nin parmaklarına basmak değildi.
All this walking is killing the soles of my feet and my toes. I wonder if I have the right size shoes.
- Bütün bu yürüme ayaklarımın tabanlarını ve ayak parmaklarımı mahvediyor. Doğru ölçüde ayakkabılar alıp almadığımı merak ediyorum.
The hand has five fingers.
- Elde beş parmak vardır.
My hand is so numb with cold that I can't move my fingers.
- Elim soğuktan o kadar uyuşmuş ki parmaklarımı hareket ettiremiyorum.
I prefer mittens to gloves.
- Tek parmaklı eldivenleri eldivenlere tercih ederim.
Mittens are warmer than gloves.
- Tek parmaklı eldivenler eldivenlerden daha sıcaktır.