parmak uçlarına basarak

listen to the pronunciation of parmak uçlarına basarak
Турецкий язык - Английский Язык
tiptoe

Tom closed the door quietly and tiptoed into the room. - Tom sessizce kapıyı kapattı ve parmak uçlarına basarak odaya girdi.

You don't have to tiptoe around me. - Benim etrafımda parmak uçlarına basarak yürümek zorunda değilsin.

on tiptoe

He walked on tiptoe so that nobody would hear him. - O, kimse onu duymasın diye parmak uçlarına basarak yürüdü.

parmak uçlarına basarak yürüme
tiptoe
parmak uçlarına basarak
Избранное