Mutfağı boyamak için bir renk seçmenin bu kadar zor olduğunu asla düşünmemiştim.
- I never thought it'd be this hard to choose a color to paint the kitchen.
Şimdi onun yapmasını istediğim şey çiti boyamaktır.
- What I want him to do now is to paint the fence.
Bunlar kimin tabloları?
- Whose paintings are these?
İnsanlar onun tablolarını beğenmek için geldiler.
- People came to like her paintings.
Duvarda birçok resim vardır.
- There are many paintings on the wall.
O, resim eğitimi amacıyla Paris'e gitmeye karar verdi.
- He decided to go to Paris for the purpose of studying painting.
Oturduğun koltuktaki boya hâlâ ıslak.
- The paint on the seat on which you are sitting is still wet.
Neden bankı kırmızıya boyadın?
- Why did you paint the bench red?
Çoğu kadın makyajlı oldukları kadar genç değil.
- Most women are not so young as they are painted.
Sana makyaj yapmamı ister misin?
- Do you want me to paint you?
Bu yağlı boyayı kim yarattı?
- Who created this oil painting?
Eski İtalyan yağlı boya resim hiç halkın içinde sergilenmedi.
- The old Italian oil painting was never exhibited in public.
Tom sabahı tavanı boyayarak geçirdi.
- Tom spent the morning painting the ceiling.
Tom ve arkadaşları öğleden sonrayı ahırı boyayarak geçirdi.
- Tom and his friends spent the afternoon painting the barn.
Karakalem çizimi yağlıboyadan daha kolay, ama ikisi de düşündüğümden daha zor.
- Charcoal drawing is easier than oil painting, but both are harder than I thought.
John kapıyı boyamaktadır.
- John has been painting the door.
Çiti boyamama gerek yoktu.
- I needn't have painted the fence.
Ressamlar tarihsel olarak kurşun boya gibi zehirli maddelere maruz kalmışlardır.
- Artists historically have been exposed to toxic substances such as lead paint.
Jack, resim yapmakla ilgilenir.
- Jack is interested in painting.
Resim yapmak benim tutkumdur.
- Painting is my passion.
Ressamlık onun hayatının büyük aşkıydı.
- Painting was the great love of his life.
O, ressamlık için yeteneklidir.
- He has an aptitude for painting.
John kapıyı boyamaktadır.
- John has been painting the door.
Sanırım Tom geçen yaz ahırı boyamaya zaman ayırmadı.
- I guess Tom didn't get around to painting the barn last summer.
İş resim sanatına gelince tam bir amatörüm, ama bu tabloyu gerçekten beğeniyorum.
- I'm just an amateur when it comes to art, but I really like this painting.
O, resim sanatını mükemmelliğe taşıdı.
- He brought the art of painting to perfection.
I am running low on paint for my marker.
The Nimrods are strong on the outside, but not very good in the paint.
Sent to a minimized window when the icon's background must be filled before it is painted.
If using a paint package, you must specify the color before you draw the line or shape.
The Mona Lisa is one of the most famous paintings.
Artistic painting often takes longer then utilitarian house - etc. painting.
Some artists excel in both painting and sculpture, like Michelangelo.
... artistic endeavors they engage in. Paintings, drawings, sculptures, all done by waving their ...