John tabloyu sahiplendi.
- John laid claim to the painting.
O tabloyu o zaman satın alsaydım, şimdi zengin olurdum.
- If I had bought the painting then, I would be rich now.
Bu, onun kendi çizimi olan bir resimdir.
- This is a picture of her own painting.
Duvarda birçok resim vardır.
- There are many paintings on the wall.
Eski İtalyan yağlı boya resim hiç halkın içinde sergilenmedi.
- The old Italian oil painting was never exhibited in public.
Ünlü yağlı boya resim açık artırmada 2 milyon dolara satıldı.
- The famous oil painting was sold at the auction for 2 million dollars.
Tom ve arkadaşları öğleden sonrayı ahırı boyayarak geçirdi.
- Tom and his friends spent the afternoon painting the barn.
Tom sabahı tavanı boyayarak geçirdi.
- Tom spent the morning painting the ceiling.
Ressamlık onun hayatının büyük aşkıydı.
- Painting was the great love of his life.
O, ressamlık için yeteneklidir.
- He has an aptitude for painting.
Tom çiti boyamak için çok fazla zaman harcamak niyetinde değildi.
- Tom didn't intend to spend so much time painting the fence.
Sanırım Tom geçen yaz ahırı boyamaya zaman ayırmadı.
- I guess Tom didn't get around to painting the barn last summer.
O, resim sanatını mükemmelliğe taşıdı.
- He brought the art of painting to perfection.
İş resim sanatına gelince tam bir amatörüm, ama bu tabloyu gerçekten beğeniyorum.
- I'm just an amateur when it comes to art, but I really like this painting.
Şimdi onun yapmasını istediğim şey çiti boyamaktır.
- What I want him to do now is to paint the fence.
Tom ofislerimizi boyamak için renk seçti.
- Tom chose the color to paint our offices.
Neden bankı kırmızıya boyadın?
- Why did you paint the bank red?
İyi bir sonuç için iki tabaka boya uygula.
- Apply two coats of the paint for a good finish.
Çoğu kadın makyajlı oldukları kadar genç değil.
- Most women are not so young as they are painted.
Sana makyaj yapmamı ister misin?
- Do you want me to paint you?
Karakalem çizimi yağlıboyadan daha kolay, ama ikisi de düşündüğümden daha zor.
- Charcoal drawing is easier than oil painting, but both are harder than I thought.
Çiti boyamama gerek yoktu.
- I needn't have painted the fence.
Tom'un bisikleti o onu kırmızıya boyamadan önce maviydi.
- Tom's bicycle was blue before he painted it red.
Ressamlar tarihsel olarak kurşun boya gibi zehirli maddelere maruz kalmışlardır.
- Artists historically have been exposed to toxic substances such as lead paint.
Onun hobisi resim yapmaktır.
- His hobby is painting.
Resim yapmak için zamanım bile yoktu!
- I didn't even have time to paint!
The Mona Lisa is one of the most famous paintings.
Artistic painting often takes longer then utilitarian house - etc. painting.
Some artists excel in both painting and sculpture, like Michelangelo.
I am running low on paint for my marker.
The Nimrods are strong on the outside, but not very good in the paint.
Sent to a minimized window when the icon's background must be filled before it is painted.
If using a paint package, you must specify the color before you draw the line or shape.
... rather like the great story about Mark Twain painting the fence in persuading ...
... that we are gonna create a sonnet like Shakespeare did or a painting like Picasso did. But ...