Fırında çalışan kız şirin.
- The girl who works at the bakery is pretty.
Şirin ol ve kapa çeneni!
- Be pretty and shut up!
Sevimli olan bir kızı var.
- He has a daughter who is pretty.
Şüphesiz sevimli, ama güzel değil.
- She is no doubt pretty, but she isn't beautiful.
Senden oldukça memnunum.
- I am pretty pleased with you.
O oldukça güzel söyledi.
- She sang pretty well.
Tom Fransızcayı oldukça iyi konuşabilir.
- Tom can speak French pretty well.
Tom notasız piano çalmada oldukça iyidir.
- Tom is pretty good at playing piano by ear.
Tom'un bize inanmadığından epeyce eminim.
- I'm pretty sure Tom doesn't believe us.
Dave'in yeni arabası için epeyce para ödediğine bahse girerim.
- I bet Dave paid a pretty penny for his new car.
Beşikteki bebek çok şirindir.
- The baby in the cradle is very pretty.
İngilizce çok zor, değil mi?
- English is pretty hard, isn't it?