overlaid with or enclosed within something

listen to the pronunciation of overlaid with or enclosed within something
Английский Язык - Турецкий язык

Определение overlaid with or enclosed within something в Английский Язык Турецкий язык словарь

covered
örtülü

Tom'un yatağı bir Pikachu battaniye ile örtülüdür. - Tom's bed is covered by a Pikachu blanket.

O sadece bir el havlusuyla örtülü olarak duştan geldi. - She, covered only with a handtowel, came from the shower.

covered
{s} kapatılmış
covered
(Askeri) KAPALI, ÖRTÜLÜ, MESTUR: Bknz. "cover" ve "exposed"
covered
{s} kaplanmış

Tom çamurla kaplanmış şekilde eve geri döndü. - Tom came back home covered in mud.

Zemin kanla kaplanmıştı. - The floor was covered with blood.

covered
kaplanmak
covered
(Dilbilim) dar
covered
kapaklı
covered
kapanmak
covered
(Ticaret) karşılığı olan
covered
(Ticaret) güvenceli
covered
kapağı olan
covered
(Ticaret) açık değil
covered
kapsa(mak)
covered
{s} saklı
covered
{s} kapalı
covered
kapsa

Tom artık ebeveynlerinin sağlık sigortası kapsamında değil. - Tom is no longer covered by his parents' health insurance.

Kaza hasarları garanti kapsamında değildir. - Accidental damage isn't covered by the warranty.

covered
{s} kaplı

Tepe karla kaplı olurdu. - The hill used to be covered in snow.

O dağ kar ile kaplıdır. - That mountain is covered with snow.

Английский Язык - Английский Язык
covered
overlaid with or enclosed within something

    Расстановка переносов

    o·ver·laid with or en·closed with·in some·thing

    Турецкое произношение

    ōvırleyd wîdh ır enklōzd wîdhîn sʌmthîng

    Произношение

    /ˈōvərˌlād wəᴛʜ ər enˈklōzd wəˈᴛʜən ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /ˈoʊvɜrˌleɪd wɪð ɜr ɛnˈkloʊzd wɪˈðɪn ˈsʌmθɪŋ/
Избранное