overhead, over, in a higher place; more; aforementioned (in a text)

listen to the pronunciation of overhead, over, in a higher place; more; aforementioned (in a text)
Английский Язык - Турецкий язык

Определение overhead, over, in a higher place; more; aforementioned (in a text) в Английский Язык Турецкий язык словарь

above
yukarıda

İnsanlar kendi aralarında mücadele ederken melekler yukarıdan izlerler. - Angels watch from above as men fight amongst themselves.

Yukarıda verilen örneğe bak. - See the example given above.

above
{s} yukarıdaki

Lütfen yukarıdaki yorumlarımı önemseme. - Please ignore my comments above.

Onlar yukarıdaki katta yaşıyor. - They live on the floor above.

above
-e hakim olan
above
önceden anılan
above
tepede
above
-den çok
above
-den üstün
above
anılan
above
altındaki

Bir buzdağının su altındaki parçası su üstündeki parçasından çok daha büyüktür. - The part of an iceberg under the water is much larger than that above the water.

above
üstteki
above
cennette
above
fazla

Fenolftalein, 10.0 ya da daha fazla bir pH'a sahip olan bir baz varlığında parlak mora dönüşecektir ve 8.2 ya da daha az bir pH değerine sahip bir çözeltinin varlığında renksiz kalacaktır. - Phenolphthalein will turn fuchsia in the presence of a base with a pH of or above 10.0 and will remain colorless in the presence of a solution with a pH of or below 8.2.

Beş rubleden fazla ödeme yapmayınız. - Don't go above five rubles.

above
daha çok

O, onura her şeyden daha çok değer verir. - He values honor above anything else.

above
yukarı

Yukarıda verilen örneğe bak. - See the example given above.

İnsanlar kendi aralarında mücadele ederken melekler yukarıdan izlerler. - Angels watch from above as men fight amongst themselves.

above
önce

Her şeyden önce, birbirinize yardım etmelisiniz. - Above all, you must help each other.

Televizyon şiddet gösteriyor, her şeyden önce daha genç insanları etkiler. - Television shows violence, which influences, above all, younger people.

above
üzerindeki

Bir yorum eklediniz, çeviri değil. Çeviri eklemek için, cümle üzerindeki «あ→а» simgesine tıklatın. - You have added a comment, not a translation. To add a translation, click on the «あ→а» icon above the sentence.

Patron, yazıhanenin üzerindeki balkonda işçileri gözleyerek gezindi. - The boss strolled around the balcony above the office, observing the workers.

above
the yukarıki, yukarıdaki, (sayfanın) yukarısında bulunan; daha önceki (bölüm/paragraf/satır/sayfa): The above picture depicts the city
above
yukarıda olan
above
(isim) yukarıda olan şey
above
gökteki
Английский Язык - Английский Язык
above
overhead, over, in a higher place; more; aforementioned (in a text)

    Расстановка переносов

    overhead, over, in a higher place; more; a·fore·men·tioned (in a text)
Избранное