Benimle gelseydiniz mutlu olurdum.
- I'd be delighted if you'd come with me.
İyi habere mutlu oldular.
- They were delighted at the good news.
İnsanların keyifli olduklarını düşünüyorum.
- I think people are delighted.
Tom onu duyduğuna hoşnut olacak.
- Tom will be delighted to hear that.
Çin kültürü ile ilgili her zaman hoşnuttum.
- I've always been delighted with the chinese culture.
Tom heyecanlanmış görünmüyor.
- Tom doesn't look thrilled.
Herkes onun hikayesi tarafından çok heyecanlandı.
- Everybody was thrilled by his story.
Tom sonuçtan çok memnundu.
- Tom was overjoyed with the result.
Tom bizi görmek için tam olarak çok memnun görünmüyordu.
- Tom didn't seem exactly overjoyed to see us.
Winemakers are over the moon to be able to showcase the individual nuances within their vineyards.
When he sent me flowers and a note, I was over the moon.