İlk başta birbirimizi hiç tanımıyorduk. Zamanla birbirimizi tanıdık.
- At first, we weren't familiar at all. Over time we got to know each other.
Zamanla, şartlar yalnızca kötüleşti.
- Over time, things only got worse.
Korkarım ki fazla çalışmak zorundasın.
- I'm afraid you have to work overtime.
Gelecek hafta her gün fazla çalışmak zorunda kalacağım.
- I'll have to work overtime every day next week.
Dün fazla mesai yapmak zorunda kaldım.
- Yesterday I had to work overtime.
John fazla mesaiden dolayı yorgundu.
- John was tired from working overtime.
she will get well over time - zaman içerisinde iyileşecek.
John fazla mesaiden dolayı yorgundu.
- John was tired from working overtime.
Dün fazla mesai yapmak zorunda kaldım.
- Yesterday I had to work overtime.
Workers are usually paid extra for working overtime.
... It's something that's emerged over time. ...
... a more efficient job and, over time, ...