Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

outlandish; foolish; silly

listen to the pronunciation of outlandish; foolish; silly
Английский Язык - Турецкий язык

Определение outlandish; foolish; silly в Английский Язык Турецкий язык словарь

fond
{s} düşkün

Kız kardeşim müziğe düşkündür. - My sister is fond of music.

Dedikoduya çok düşkündür. - She is very fond of gossip.

fond
aşık
fond
{s} sevgi dolu

Tom'un Mary ile ilgili sevgi dolu anıları var. - Tom has fond memories of Mary.

fond
hoşlanan
fond
fondly şefkatle
fond
{s} seven
fond
{s} aşırı

Ann aşırı derecede çikolataya düşkün. - Ann is exceedingly fond of chocolate.

fond
iptilâ
fond
sever

Hem babam hem de erkek kardeşim kumarı çok severler. - Both my father and my brother are fond of gambling.

Genel olarak küçük kızlar bebekleri çok severler. - In general, little girls are fond of dolls.

fond
aşırı seven
fond
fondness sevgi
fond
umutlu
fond
saf
fond
muhabbetle
fond
meraklı

Avusturalya yemeklerine çok meraklıyımdır. - I am fond of Australian food.

Kız kardeşim müziğe meraklıdır. - My sister is fond of music.

fond
düşkünlük
fond
merak

Ben sinema meraklısıyım. - I am fond of the cinema.

Kız kardeşim müziğe meraklıdır. - My sister is fond of music.

fond
{s} pervasız
fond
(sıfat) düşkün, seven, aşırı, abartılı, pervasız
Английский Язык - Английский Язык
fond

Your fond dreams of flying to Jupiter have been quashed by the facts of reality.

outlandish; foolish; silly
Избранное