outer; furthest out, most remote

listen to the pronunciation of outer; furthest out, most remote
Английский Язык - Турецкий язык

Определение outer; furthest out, most remote в Английский Язык Турецкий язык словарь

utter
{s} sapına kadar
utter
atmak (çığlık vb'ni)
utter
su katılmadık
utter
basmak
utter
{f} dile getirmek

Teknoloji hızla değişir demek bilinen gerçeği dile getirmektir. - To say that technology changes rapidly is to utter a truism.

utter
tamamen

Utangaç erkek çocuğu onun varlığında tamamen sıkıldı. - The shy boy was utterly embarrassed in her presence.

O, bana tamamen yabancıdır. - She is an utter stranger to me.

utter
tam

O, bana tamamen yabancıdır. - She is an utter stranger to me.

O, tamamen aşağılanmış hissetti. - He felt utterly humiliated.

utter
demek

Teknoloji hızla değişir demek bilinen gerçeği dile getirmektir. - To say that technology changes rapidly is to utter a truism.

utter
söylemek
utter
nihai
utter
halis
utter
{s} kesin
utter
son derece
utter
{f} açığa vurmak
utter
{s} tüm
utter
{s} mutlâk

O tam ve mutlak bir zaman kaybıydı. - It was a complete and utter waste of time.

O mutlak bir zaman kaybı. - That's an utter waste of time.

utter
piyasaya sür/söyle
utter
{f} (inilti/ses) çıkarmak
utter
{f} piyasaya sürmek (sahte para vb.)
utter
atmak
Английский Язык - Английский Язык
utter
outer; furthest out, most remote

    Расстановка переносов

    outer; fur·thest out, most re·mote

    Произношение

Избранное