outdoor sale, market; fair

listen to the pronunciation of outdoor sale, market; fair
Английский Язык - Турецкий язык

Определение outdoor sale, market; fair в Английский Язык Турецкий язык словарь

bazaar
{i} pazar

Bir koyun olmamak için, ama bir koyun almak için pazara gidin. - You go to the bazaar not to become a sheep, but to buy sheep.

Pazar büyük bir başarıyla bitti. - The bazaar ended a great success.

bazaar
çarşı

Garip değil mi? - Yabancı biri yerli birine çarşıda nasıl pazarlık yapılacağını gösteriyor. - Isn't it strange?--A foreigner showing a local how to bargain at the bazaar.

İstanbul'daki Kapalı Çarşı bir renk cümbüşüdür. - The Grand Bazaar in Istanbul is an explosion of colors.

bazaar
yardım amacıyla düzenlenen satışlar
bazaar
içinde çeşitli mallann satıldığı çarşı
bazaar
{i} pazar, çarşı; kermes
bazaar
satış/çarşı
Английский Язык - Английский Язык
{i} bazaar
{i} bazar
outdoor sale, market; fair
Избранное