out of the ordinary, unusual

listen to the pronunciation of out of the ordinary, unusual
Английский Язык - Турецкий язык

Определение out of the ordinary, unusual в Английский Язык Турецкий язык словарь

extraordinary
fevkalade
extraordinary
{s} olağandışı

Mary olağandışı notlar aldı. - Mary got extraordinary grades.

Olağandışı bir şey görürsen polisi ara. - Call the police if you see any extraordinary situation.

extraordinary
{s} olağanüstü

Tom olağanüstü hızı olan bir atlettir. - Tom is an athlete with extraordinary speed.

Tom'un olağanüstü dereceleri var. - Tom got extraordinary grades.

extraordinary
(Tekstil) anormal ( olağanüstü )
extraordinary
{s} sıradışı

Ciddi ve sıradışı bir sorunum var. - I have a serious and extraordinary problem.

Piyanistin sıradışı bir yeteneği var. - The pianist is endowed with extraordinary talent.

extraordinary
{s} özel
extraordinary
müstesna
extraordinary
olağan üstü
extraordinary
acayip
extraordinary
eşi benzeri yok
extraordinary
garip
extraordinary
görülmemiş

Bir şey okumayan bir kişi görülmemiş bir kolaylıkla aldatılabilir. - A person never reading anything may be fooled with an extraordinary easiness.

extraordinary
alışılmamış
extraordinary
harikulade
extraordinary
(sıfat) olağanüstü, olağandışı, fevkalade, sıradışı, özel, özel olarak görevlendirilmiş
Английский Язык - Английский Язык
{s} extraordinary
out of the ordinary, unusual
Избранное