Book banning is an authoritarian act.
- Kitap yasaklama otoriter bir eylemdir.
State Capitalism could be democratic or authoritarian.
- Devlet Kapitalizmi, demokratik ya da otoriter olabilir.
Tom is quite authoritative.
- Tom oldukça otoriter.
The circulation, as is known, is the main indicator of the periodical's authoritativeness.
- Dolaşım, bilindiği gibi, derginin otoriterliğinin ana göstergesidir.
The teacher is strict with his students.
- Öğretmen öğrencilerine karşı otoriter.
Tom isn't strict enough with his students.
- Tom öğrencilerine karşı yeterince otoriter değildir.
You're bossy, aren't you?
- Sen otoritersin, değil mi?
Tom is quite bossy, isn't he?
- Tom oldukça otoriter, değil mi?
Tom is domineering, isn't he?
- Tom otoriter, değil mi?
Tom's loud and domineering.
- Tom yüksek sesli ve otoriterdir.