otherwise, if not

listen to the pronunciation of otherwise, if not
Английский Язык - Турецкий язык

Определение otherwise, if not в Английский Язык Турецкий язык словарь

else
başka

Bize ve başka herkese bu günü hatırlatmak için, bizimle birlikte herkese bir ağaç dikmesini rica ediyorum. - In order to make us and everyone else remember this day, I ask everyone to plant a tree with us.

Başka hiç kimse yaralanmadı. - No one else was injured.

else
ayrıca
else
değilse

Bir futbol skoru 3-0 ise bu, zafer değilse başka nedir? - If a soccer score of 3 to 0 isn't a victory, what else is it?

Memnun değilsen kapı şu tarafta güzel kardeşim. - If you're not happy, you can take your business elsewhere.

else
veyahut
else
aksi takdirde
else
daha

İyi sağlık başka herhangi bir şeyden daha değerlidir. - Good health is more valuable than anything else.

O bu şehirdeki başka herkesten daha zengindir. - He is richer than anyone else in this town.

else
yoksa

Erken kalk, yoksa okula geç kalacaksın. - Get up early, else you'll be late for school.

Bana paranı ver yoksa seni döverim. - Give me your money or else I'll beat you up.

else
başka bir durum
else
z. başka: What else can he do? Başka ne yapabilir? Who else was there? Orada başka kim vardı? Where else can they be? Başka nerede
else
ilaveten
else
başka türlü

Tom gerçekten çok başka türlü yapamaz. - Tom can't really do much else.

else
başka zaman
else
başka yer başka zaman
else
How else can he do it? Bunu başka nasıl yapabilir? It was somebody else Baska birisi Hurry or else you will be late Acele et
else
yoksa gecikeceksin
else
yahut
else
aksi halde

Kauçuk botları giyin, aksi halde ayağınızı ıslatırsınız! - Put the rubber boots on, or else you will get your feet wet!

Английский Язык - Английский Язык
else

I'm busy Friday; when else (=what other time) works for you?.

otherwise, if not
Избранное