The truth will come out.
- Gerçek ortaya çıkacak.
The stars come out at night.
- Yıldızlar gece ortaya çıkarlar.
A new difficulty has arisen.
- Yeni bir zorluk ortaya çıktı.
The problem has arisen simply because you didn't follow my instructions.
- Problem sadece benim talimatlarımı izlememenizden ortaya çıktı.
The earliest civilizations arose in Mesopotamia.
- En eski uygarlıklar Mezopotamya'da ortaya çıktı.
This tradition arose in China.
- Bu gelenek Çin'de ortaya çıkmıştır.
Bribes are something that arises in conjunction with power organizations.
- Rüşvet güç örgütleri ile birlikte ortaya çıkan bir şeydir.
How did this misunderstanding ever arise?
- Bu yanlış anlama nasıl ortaya çıktı?