Your gift was like discovery of an oasis in the midst of a desert.
- Hediyen bir çölün ortasındaki bir vahanın keşfi gibiydi.
You're reliable like a shack in the middle of a hurricane.
- Bir kasırganın ortasındaki bir kulübe gibi güvenilirsin.
Kazakhstan is one of the developed countries in Central Asia.
- Kazakistan, Orta Asya'daki gelişmiş ülkelerden biridir.
He's back from his travels in Central Asia.
- Orta Asya'daki seyahatlerinden döndü.
I like my steak medium.
- Bifteğimi orta büyüklükte severim.
I believe the medium size will fit you better.
- İnanıyorum ki orta beden sana daha iyi uyacak.
Tom doesn't have a mean bone in his body.
- Tom bedeninde ortalama bir kemiğe sahip değil.
This does not mean that they have nothing in common with other peoples.
- Bu, onların diğer insanlarla ortak bir şeyi olmadığı anlamına gelmez.
This magnificent cathedral dates back to the Middle Ages.
- Bu muhteşem katedral orta çağlara kadar dayanır.
The middle finger is the longest.
- En uzun parmak orta parmaktır.
That place is in the middle of nowhere.
- O yer hiçbir yerin ortasında değildir.
The middle finger is the longest.
- En uzun parmak orta parmaktır.
I always drive at a moderate speed.
- Ben her zaman orta hızda araba sürerim.
Moderate exercise will refresh both mind and body.
- Orta dereceli egzersiz hem aklımızı hem bedenimizi tazeler.
We sat in the center of the room.
- Odanın ortasına oturduk.
You hit the center of the target.
- Hedefin ortasından vurdun.
Tom is the kind of person that, in the midst of disaster, always finds something to laugh about.
- Tom felaketin ortasında her zaman hakkında gülecek bir şey bulan kişi türüdür.
The dark night of the soul is death in the midst of life.
- Ruhun karanlık gecesi hayatın ortasındaki ölümdür.
I like my steak medium.
- Bifteğimi orta büyüklükte severim.
Is early medieval glass production a continuation of Roman glass technology?
- Erken Ortaçağ cam üretimi Roma cam teknolojisinin bir devamı mıdır?
He's going through a mid-life crisis.
- Bir orta-yaş krizine giriyor.
These tire tracks were made by a mid-size vehicle.
- Bu lastik izleri orta boy bir araç tarafından yapıldı.
I thought that my girlfriend was normal, but she turned out to be a succubus!
- Kız arkadaşımın normal olduğunu düşündüm ama onun bir şeytan olduğu ortaya çıktı.
His normal position is third baseman.
- Onun normal pozisyonu üçüncü orta saha oyuncusu.
He will get an average mark at best.
- En iyi halde ortalama bir not alacak.
What is the value of an average home in your area?
- Bölgenizdeki ortalama bir evin değeri nedir?
She can't put together three words in Spanish, and she claims she's intermediate.
- İspanyolca üç kelimeyi bir araya getiremiyor, ve orta düzey olduğunu iddia ediyor.
Intermediate and advanced language courses are given in the language being learned.
- Orta ve ileri dil kursları öğretilen dilde verilir.
What makes you think the Middle East is more important than Mesoamerica, for instance?
- Örneğin Orta Doğu'nun Orta Amerika'dan daha önemli olduğunu sana düşündürten şey ne?
The earliest civilizations arose in Mesopotamia.
- En eski uygarlıklar Mezopotamya'da ortaya çıktı.
In 1873 he moved to Warsaw with his whole family, and from that time taught German at the Veterinary Institute and at a secondary school.
- 1873 yılında bütün ailesiyle birlikte Varşova'ya taşındı ve o zamandan sonra Veteriner Enstitüsü ve bir ortaokulda Almanca dersi verdi.
I am a teacher in the secondary school.
- Ben ortaokulda bir öğretmenim.