ortadan kaybolma

listen to the pronunciation of ortadan kaybolma
Турецкий язык - Английский Язык
disappear
{i} disappearance

Sami assumed that Layla's disappearance was nothing to worry about. - Sami, Leyla'nın ortadan kaybolmasının endişelenilecek bir şey olmadığını varsaydı.

Tom didn't have anything to do with Mary's disappearance. - Tom'un Mary'nin ortadan kaybolmasıyla ilgisi yoktu.

ortadan kaybolmak
vanish
ortadan kaybolmak
{f} disappear

I wanted to disappear. - Ortadan kaybolmak istedim.

Forced disappearance is a crime against humanity. - Zorla ortadan kaybolmak insanlığa karşı bir suçtur.

ortadan kaybolmak
die out
ortadan kaybolmak
(deyim) duck out
ortadan kaybolmak
get out of sight
ortadan kaybolmak
fade away
ortadan kaybolmak
to disappear, to fade away
ortadan kaybolmak
dissolve into thin air
ortadan kaybolmak
make oneself scarce
ortadan kaybolmak
to disappear
ortadan kaybolmak
{f} recede
ortadan kaybolmak
be lost
ortadan kaybolmak
clear off
ortadan kaybolmak
lam
ortadan kaybolmak
{k} make o.s. scarce
ortadan kaybolmak
hive off
ortadan kaybolmak
{f} cut
ortadan kaybolma
Избранное