ormansızlaşma

listen to the pronunciation of ormansızlaşma
Турецкий язык - Английский Язык
desertation
Deforestation

Despite the efforts of environmentalists, the deforestation of the region continues. - Çevrecilerin çabalarına rağmen bölgenin ormansızlaşması devam ediyor.

Palm oil production is the leading cause of deforestation in Indonesia. - Palmiye yağı üretimi Endonezya'da ormansızlaşmanın önde gelen nedenidir.

orman
jungle

Tom disappeared into the jungle. - Tom ormanda kayboldu.

The voices coming from the jungle frightened the explorers. - Ormandan gelen sesler kaşifleri korkuttu.

orman
{i} forest

Our artificial island isn't very well forested yet. - Bizim yapay adamız, henüz çok iyi ormanlık alan değil.

The activists were last seen in a remote, forested corner of Brazil. - Eylemciler en son Brezilya'nın uzak, ormanlık bir köşesinde görüldüler.

orman
{i} woods

They will go to the woods to pick mushrooms, weather permitting. - Hava güzel olursa, onlar mantar toplamak için ormana gidecek.

The public is requested not to litter in these woods. - Vatandaşların ormana çöp dökmemeleri rica olunur.

orman
wildwood
orman
sylvan
orman
hurst
orman
forestry

Tom has a degree in forestry. - Tom'un ormancılık bölümünde bir derecesi var.

Tom has a degree in forestry. - Tom, ormancılık bölümünden mezun.

orman
forrest
orman
the jungle
orman
forestal
orman
forest, wood
orman
greenwood
Турецкий язык - Турецкий язык
Ormansızlaşmak durumu
Orman
cengel
Orman
(Osmanlı Dönemi) MİHRAB
Orman
mesa
orman
Bu ağaçların bütünü
orman
Ağaçlarla örtülü geniş alan; bu ağaçların bütünü
orman
Ağaçlarla örtülü geniş alan: "Bitmez tükenmez bir orman, bir çalılık içinde gidiyorduk."- M. Ş. Esendal
ormansızlaşmak
Ormansız kalmak, ormanı bulunmamak
ormansızlaşma
Избранное