Terör örgütlerinden nefret ediyorum.
- I hate terrorist organizations.
WHO, Dünya Sağlık Örgütü anlamına gelir.
- WHO stands for World Health Organization.
Organizasyon hakkında bir şey duydunuz mu?
- Have you heard anything about the organization?
Bu organizasyon yüz on bir yıl önce kuruldu.
- This organization was founded one hundred and eleven years ago.
Kuruluşumuzu güçlendirmeliyiz.
- We must beef up our organization.
Bu kuruluşun bir üyesidir.
- She is a member of this organization.
Küçük şirket, büyük bir organizasyon tarafından devralındı.
- The small company was taken over by a large organization.
Organizasyon başarısız oldu.
- The organization failed.
Bu organizasyon yüz on bir yıl önce kuruldu.
- This organization was founded one hundred and eleven years ago.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi çok önemli bir organizasyondur.
- The United Nations Security Council is a very important organisation.
Onun dünya görüşünü gerçekleştirmesine yardımcı olmak için bu kar amacı gütmeyen organizasyonun bir parçasını aldı.
- He took part of this non-profit organisation to help make his vision of the world become reality.
Örgütümüze nasıl katkıda bulunabilirsiniz?
- How can you contribute to our organisation?
Mafya bir tip suç örgütüdür.
- Mafia is a type of criminal organisation.
Bu organizasyon gönüllü katkılara bağlıdır.
- That organization depends on voluntary contributions.
Bir kurbağayı, iç organlarını incelemek için kesip parçalara ayırdık.
- We dissected a frog to examine its internal organs.
O bu organizasyonun bir üyesidir.
- She's a member of this organization.
Tom bu örgütün bir üyesidir.
- Tom is a member of this organization.
Kuruluşumuzu güçlendirmeliyiz.
- We must beef up our organization.
Bu kuruluşun bir üyesidir.
- She is a member of this organization.
Terör örgütlerinden nefret ediyorum.
- I hate terrorist organizations.
WHO, Dünya Sağlık Örgütü anlamına gelir.
- WHO stands for World Health Organization.
The organization of the book is as follows.
This painting shows little organization at first glance, but little by little the structure becomes clear.
If you want to be part of this organization, you have to follow its rules.
Over time, the spontaneous movement had become an organization.
The Warsaw Treaty Organization claimed it needed to balance the 'threat' posed by NATO, thus justifying the Cold War arms race.
The China International Economic and Trade Arbitration Committee (CIETAC) has been designated by CNNIC as the dispute resolution organization .
If we're going to hide effectively, we've got to get rid of this front-organization mentality.
She's a member of this organization.
- O bu organizasyonun bir üyesidir.
I've been a member of this organization for five years. Oh wait, no. Six.
- Ben beş yıldır bu organizasyonun bir üyesiyim. Oh bekle, hayır. Altı.
That organization depends on voluntary contributions.
- Bu organizasyon gönüllü katkılara bağlıdır.
This organization was founded one hundred and eleven years ago.
- Bu organizasyon yüz on bir yıl önce kuruldu.
Tom Skeleton was shaking and trembling in every limb.
- Tom Skeleton'un her organı sallanıyordu ve titriyordu.
What is the largest organ in the human body? The answer may surprise you.
- İnsan vücudundaki en büyük organ nedir? Cevap sizi şaşırtabilir.
The skin is the largest organ of the body.
- Deri, vücudun en büyük organıdır.
... Twitter is interested now in becoming a news organization. ...
... They are an independent organization. ...