Mektup bir hafta civarında varacak.
- The letter will arrive in a week or so.
Orada yirmi civarında insan vardı.
- There were twenty or so people there.
Sen onu yaklaşık bin yene alabilirsin.
- You can buy it for a thousand yen or so.
Bir sonraki randevumdan önce hâlâ yaklaşık bir saatim var.
- I still have an hour or so before my next appointment.
Bire karşı on bir saate kadar hava açılacak.
- Ten to one it'll clear up in an hour or so.
Ne kadar sıkı çalışırsan çalış, bir sene veya civarında İngilizcede uzmanlaşamazsın.
- However hard you may study, you can't master English in a year or so.
Öğle yemeğin için bir sandviç falan hazırlayacağım.
- I'll fix a sandwich or something for your lunch.
Neden parka falan gitmiyoruz?
- Why don't we go to the park or something?
It was about half full or so.