Onun söylediğine karşıyım.
- I'm opposed to what he said.
Tom plana karşı çıkıyor.
- Tom is opposed to the plan.
Ben bu projeye karşıyım.
- I am against this project.
Sıkıntılı günlere karşı biraz para biriktirmelisiniz.
- You should save some money against a rainy day.
O, yasalara aykırıdır.
- This is against the law.
O, sözleşmeye aykırıdır.
- That's against the contract.
Avrupa para birimleri dolar karşısında zayıfladı.
- European currencies weakened against the dollar.
Avrupa para birimleri dolar karşısında zayıfladı.
- The European currencies have weakened against the dollar.
Nükleer savaşa karşı olmak için kuantum fiziğinde bir doktoraya ihtiyacın yok.
- You don't need a PhD in quantum physics to be against nuclear war.
Biz onun yeni bir yol yapma planına karşı çıktık.
- We opposed his plan to build a new road.
Lincoln köleliğe karşı çıktı.
- Lincoln opposed slavery.
Kırmızı yeşilin aksine bir tehlike işaretidir.
- Red, as opposed to green, is a sign of danger.
Irksal ayrımcılığa karşı çıktı.
- He's opposed to racial discrimination.
Onun söylediğine karşıyım.
- I'm opposed to what he said.
... in which we have the opportunity to start bringing down cost, as opposed to just ' ...
... But how do we know that's the bigger issue as opposed to it's ...