Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

opens the help system which you have already found!

listen to the pronunciation of opens the help system which you have already found!
Английский Язык - Турецкий язык

Определение opens the help system which you have already found! в Английский Язык Турецкий язык словарь

help
yardım etmek

Sadece ,sana yardım etmekten çok hoşnut olacak. - He will be only too glad to help you.

Korkarım ki yardım etmek için yapabileceğim çok şey yok. - There is not much I can do to help, I am afraid.

help
{f} yararı olmak
help
{i} çözüm

Bir çözüm bulamıyorum. Bana yardım et. - I cannot find a solution. Help me.

Soruna bir çözüm bulmak için bize yardım eder misiniz? - Could you help us find a solution to the problem?

help
çare olmak
help
Yardım, YardımEt yardım / bilgi
help
(Spor) savunmada yapılan yardım
help
(Bilgisayar) açıklama

Sadece geçen gün neden yardım edemediğimi açıklamak istedim. - I just wanted to explain why I couldn't help the other day.

Açıklaman için teşekkürler. Bu, cümleyi doğru anlamaya yardımcı olur. - Thanks for your explanation. It helps to understand the sentence correctly.

help
saye

Onun yardımı sayesinde, ev ödevimi bitirdim. - Thanks to his help, I finished my homework.

Yardımın sayesinde, başarılıydık. - Thanks to your help, we were successful.

help
kömek etmek
help
kömek
help
{f} yardım et

Dün babama yardım ettim. - Yesterday I helped my father.

Dün babama yardım ettim. - Yesterday I helped the father.

help
(to ile) (özüne) almak
help
işe yaramak
help
yardımına koşmak
help
{f} yardım etmek; katkıda bulunmak: I don't see how I can help you. Sana nasıl yardım edeyim bilemiyorum
help
yürütmek
help
(isim) yardım, çare, çözüm, imdat, yardımcı, hizmetçi, muavin
help
{f} yardımcı olmak

İkinize de yardımcı olmak için bir şey yapardım. - I would do anything to help you both.

Tom Mary'ye okul giderlerini ödemesine yardımcı olmak için para gönderdi. - Tom sent money to Mary to help her pay for school expenses.

help
çare bulmak
Английский Язык - Английский Язык
help
opens the help system which you have already found!
Избранное