onward, forward, lengthwise

listen to the pronunciation of onward, forward, lengthwise
Английский Язык - Турецкий язык

Определение onward, forward, lengthwise в Английский Язык Турецкий язык словарь

along
boyunca

Onun bordür boyunca yürüdüğünü gördüm. - I saw her walking along the kerb.

Amcamın cadde boyunca bir mağazası var. - My uncle has a store along the street.

along
yanına

Kamerayı yanına almayı unutma. - Don't forget to take along the camera.

along
ileriye
along
beraberine
along
yanısıra
along
süresince
along
orada
along
buraya

Tom'u kim buraya davet etti? - Who invited Tom along?

Köpeğimi yanımda getireceğim böylece onunla tanışabilirsin. Ne! Buraya hayvan getirmeye yeltenme! - I'll bring my dog along, so you can meet him. What?! Don't you dare bring that animal here!

along
kıyısında
along
(Ticaret) alonj
along
orada/oraya
along
birlikte

Eğer istiyorsan bizimle birlikte gelebilirsin. - Come along with us if you like.

Benim Japon öğretmenim fiil çekimlerini hatırlamamıza yardımcı olan bir şarkı kullanırdı. Hiç kimse gerçekten birlikte söylemezdi. - My Japanese teacher used to use a song to help us remember verb conjugations. No one really sang along.

along
yanında

Arkadaşını yanında getir. - Bring along your friend.

Yanında okuyacak bir şey getir. - Bring along something to read.

along
alongshore kıyı boyunca
along
bordasına
along
yanı sıra

Tokyo'nun yanı sıra Osaka bir ticaret merkezidir. - Along with Tokyo, Osaka is a center of commerce.

along
ileri
Английский Язык - Английский Язык
{a} along
onward, forward, lengthwise
Избранное