This is her T-shirt. That T-shirt is hers, too.
- Bu onun tişörtü. O tişört de onunkidir.
His story is much more interesting than hers.
- Onun hikayesi onunkinden çok daha ilginç.
We compared his work with hers.
- Biz onun işini onunkilerle karşılaştırdık.
It looks like this car is his.
- Bu araba onunki gibi görünüyor.