onun zamanında

listen to the pronunciation of onun zamanında
Турецкий язык - Английский Язык
in his day
in one's day
o zaman
then

I cannot believe you did not see him then. - O zaman onu görmediğine inanmıyorum.

I was watching TV then. - O zamanda televizyon seyrediyordum.

o zaman
at the time

Tom was the only person in the room at the time. - O zaman, Tom odadaki tek kişiydi.

Tom claimed that he was working at the time. - Tom o zamanda çalıştığını iddia etti.

o zaman
when then
O zaman
that time

At that time, the territory belonged to Spain. - O zamanlarda, bölge İspanya'ya aitti.

If only you had told me the whole story at that time! - Keşke o zaman bütün hikayeyi bana anlatsaydın!

O zaman
that the time
o zaman
in that case
o zaman
then of
o zaman
at that time

Were you reading a book at that time? - O zaman bir kitap okuyor muydunuz?

At that time, the territory belonged to Spain. - O zamanlarda, bölge İspanya'ya aitti.

o zaman
at that case
o zaman
by then

Tom may be back by then. - Tom o zamana kadar geri dönebilir.

By then, however, it was too late. - Ancak, o zamana kadar, çok geçti.

o zaman
thereat
onun zamanında
Избранное