The more you know about him, the more you like him.
- Onu tanıdıkça daha çok seversin.
As long as you are with him, you can't be happy.
- Onunla beraber olduğun sürece mutlu olamazsın.
Love is seeing her in your dreams.
- Aşk onu rüyalarında görmektir.
I don't know whether you like her or not.
- Onu sevip sevmediğini bilmiyorum.
He is in the tenth grade.
- O, onuncu sınıfta okuyor.
The general use of forks for eating started in the tenth century A.D.
- Çatalların yemek için genel kullanımı milattan sonra onuncu yüzyılda başladı.
Yesterday I ran into Yamada, whom I hadn't seen in years.
- Dün Yamada'ya rastladım, ki onu yıllardır görmemiştim.