As long as you are with him, you can't be happy.
- Onunla beraber olduğun sürece mutlu olamazsın.
She promised to meet him at the coffee shop.
- Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi.
I don't know whether you like her or not.
- Onu sevip sevmediğini bilmiyorum.
Love is seeing her in your dreams.
- Aşk onu rüyalarında görmektir.
First, second, third, fourth, fifth, sixth, seventh, eighth, ninth, tenth... penultimate, last.
- Birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü, beşinci, altıncı, yedinci, sekizinci, dokuzuncu, onuncu... sondan bir önceki, son.
I'm in the tenth grade.
- Ben onuncu sınıftayım.
Yesterday I ran into Yamada, whom I hadn't seen in years.
- Dün Yamada'ya rastladım, ki onu yıllardır görmemiştim.