one who performs massage, especially in a turkish bath

listen to the pronunciation of one who performs massage, especially in a turkish bath
Английский Язык - Турецкий язык

Определение one who performs massage, especially in a turkish bath в Английский Язык Турецкий язык словарь

rubber
kauçuk

Kauçuk kauçuk ağacının özünden imal edilir. - Rubber is made from the sap of the rubber tree.

Araba lastikleri sentetik kauçuktan yapılır. - Tires are made from synthetic rubber.

rubber
lastik

Elastik olduğu için lastik bir top seker. - A rubber ball bounces because it is elastic.

Tom lastik eldivenlerini taktı. - Tom put on his rubber gloves.

rubber
ıstampa
rubber
üç oyundan ikisini kazanma
rubber
berabere kalınca kazananı belirlemek için oynanan oyun
rubber
kaput
rubber
lastik ayakkabı
rubber
ovucu
rubber
{i} prezervatif

Üzgünüm, bir prezervatif olmadan onu yapmayacağım. - Sorry, I won't do it without a rubber.

rubber
{i} perdah taşı
rubber
{i} ovma bezi
rubber
{i} sürtünen parça [müh.]
rubber
berabere kalınca kazananı belirlemek için oy
rubber
{i} temizlik bezi
rubber
{i} silgi

Silgini kısa süreliğine ödünç alabilir miyim? - Can I borrow your rubber for a moment?

Kalemliğimde bir silgim var. - In my pencil case, I have a rubber.

rubber
kau

Sentetik kauçuğa allerjim var. - I'm allergic to synthetic rubber.

Senin şekerli çöreklerinin kauçuk kıvamına sahip olduğunu söylediğim için üzgünüm. - I'm sorry to say that your madeleines have the consistency of rubber.

rubber
{i} tellâk
Английский Язык - Английский Язык
rubber
one who performs massage, especially in a turkish bath

    Расстановка переносов

    one who performs massage, es·pe·cial·ly in a Turk·ish Bath

    Произношение

Избранное