one who owns (something)

listen to the pronunciation of one who owns (something)
Английский Язык - Турецкий язык

Определение one who owns (something) в Английский Язык Турецкий язык словарь

owner
sahip

Sahipler, onu yönetici olarak atadılar. - The owners appointed him manager.

Birçok köpek sahipleri köpeklerini sadece günde bir kez beslerler. - Many dog owners only feed their dogs once a day.

owner
mal sahibi

Bizim binamızda yaşayan bir sürü insan mal sahibinden hoşlanmıyor. - A lot of people living in our building don't like the owner.

Mal sahibiyle konuştun mu? - Have you spoken to the owner?

owner
yapı sahibi
owner
(Kanun) mutasarrıf
owner
(Askeri) donatan
owner
(Bilgisayar) sahibi

Playfish'in sahibi, Electronic Arts'tır. - The owner of Playfish is Electronic Arts.

Bu evin sahibi Sayın Yamada'dır. - The owner of this house is Mr. Yamada.

owner
sahip mal sahibi
owner
sahip Sahibi
owner
{i} sahip, iye, malik
owner
ownership mülkiyet
owner
(Nükleer Bilimler) kurucu
owner
{i} kiraya veren
owner
sahiplik

ABD'deki silah sahiplik oranı, dünyanın en yükseğidir. - The U.S. gun ownership rate is the highest in the world.

owner
owneroccupied ing sahibinin oturduğu
Английский Язык - Английский Язык
owner