Sahipler, onu yönetici olarak atadılar.
- The owners appointed him manager.
Birçok köpek sahipleri köpeklerini sadece günde bir kez beslerler.
- Many dog owners only feed their dogs once a day.
Bizim binamızda yaşayan bir sürü insan mal sahibinden hoşlanmıyor.
- A lot of people living in our building don't like the owner.
Mal sahibiyle konuştun mu?
- Have you spoken to the owner?
Playfish'in sahibi, Electronic Arts'tır.
- The owner of Playfish is Electronic Arts.
Bu evin sahibi Sayın Yamada'dır.
- The owner of this house is Mr. Yamada.
ABD'deki silah sahiplik oranı, dünyanın en yükseğidir.
- The U.S. gun ownership rate is the highest in the world.