Sen bir kan verici olamazsın.
- You cannot be a blood donor.
Tom düzenli bir kan vericisi.
- Tom is a regular blood donor.
Tom bir organ bağışçısı olmak için kayıt yaptırdı.
- Tom registered to become an organ donor.
Bugün kan bağışçılarına ihtiyaç duyulmaktadır.
- Blood donors are needed today.
Mary donör tarafından tasarlanmış ve biyolojik babasını izlemeye çalışıyordu.
- Mary was donor-conceived and is trying to track down her biological father.