Çadır kurmak için bir yer seçmek zorundayız.
- We have to pick a place to set up the tent.
Çadırı kurmak yarım saatimizi aldı.
- It took us half an hour to set up the tent.
Bir toplantı düzenleyelim.
- Let's set up a meeting.
Tom bir buluşma düzenlemek istiyor.
- Tom wants to set up a meeting.
Sorunu araştırmak için bir komite kuruldu.
- A committee has been set up to investigate the problem.
Tom Mary için bir websitesi kurdu.
- Tom set up a website for Mary.
Ürünlerin için bir konferans salonu sahası kurmak istiyorsan lütfen bana hemen bildir.
- Please let me know immediately if you would like to set up an area of the conference room for your products.
Üniversite Yönetimi, New York'ta bir şube kampüs kurmaya karar verdi.
- The University Administration decided to set up a branch campus in New York.