one time, single occurrence

listen to the pronunciation of one time, single occurrence
Английский Язык - Турецкий язык

Определение one time, single occurrence в Английский Язык Турецкий язык словарь

once
bir kere

Bir kerede iki yerde olamazsın. - You can't be at two places at once.

Bir kerede iki yerde olamazsın. - You can't be two places at once.

once
birdenbire

Bu birdenbire olmadı. - It didn't happen all at once.

Her şey birdenbire oldu. - Everything happened all at once.

once
bir defa

En azından ayda bir defa anne babana yazmayı unutmamalısın. - You must not forget to write to your parents at least once a month.

Kimse bir defada iki şeyi yapamaz. - Nobody can do two things at once.

once
onceki
once
bir zamanların
once
var olan
once
bir sefere mahsus
once
bir zamanlar

Bütün bu dünyevi bilgelik bir zamanlar herhangi bir bilge adamın sevimsiz sapıklığıydı. - All this worldly wisdom was once the unamiable heresy of some wise man.

Onu bir zamanlar trende gördüm. - I have seen him once on the train.

once
-diği zaman
once
herhangi bir zamanda
once
bir zamanlar, eskiden. bağ
once
(isim) bir kere
once
baglaç
once
bir vakitler
once
conj. hemen
once
eskiden

Sana eskiden hiç söz etmedim. - I never mentioned you once.

once
olur olmaz

Sarhoş olur olmaz terbiyesini takınmaz. - He doesn't behave himself once he's drunk.

Emekli olur olmaz tüm zamanımı Tatoeba'ya ayıracağım. - Once I retire, I will dedicate my whole time to Tatoeba.

once
bir kez, bir defa
once
bir -se ..., bir -di mi ...: Once he's started you can't get him to stop. Bir
Английский Язык - Английский Язык
{i} once
one time, single occurrence
Избранное