Birbirlerine hediyeler verirler.
- They give presents to one another.
İnsanlar birbirlerine karşı dürüst olmalı.
- People should be honest with one another.
Birbirimize yardım etmek bizim görevimizdir.
- It is our duty to help one another.
Birbirimizi anlamaya çalışalım.
- Let's try to understand one another.
Tom ve Mary birbirlerini öptüler.
- Tom and Mary kissed one another.
İki insan birbirlerini mükemmel şekilde anlıyorlardı, ve birbirlerinin güçlü niteliklerine karşılıklı saygıları vardı.
- The two men understood one another perfectly, and had a mutual respect for each other's strong qualities.
Newton'un yer çekimi kanunu organların birbirini çekme tarzıyla ilgili birçok bilimsel deney ve gözlemlere dayalı matematiksel bir anlatımdır.
- Newton's law of gravity is a mathematical description of the way bodies are observed to attract one another, based on many scientific experiments and observations.
İnsanların birbirini sevdiği bir dünyada yaşamak istiyorum.
- I want to live in a world where people love one another.
İki cadde birbirine paralel çalışır.
- The two streets run parallel to one another.
Üç genç birbirine baktı.
- The three boys looked at one another.
Rainy days seemed to follow one another all summer.