one of you wants to ask other a personal question.
Onlardan biri bir casus.
- One of them is a spy.
Onlardan birini seçebilirsin.
- You can choose one of them.
Onlardan birisi gitmek zorunda kalacak.
- One of them will have to go.
Karının seçimlerine hiç gülme, çünkü sonuçta sen de onlardan birisin.
- Don't ever laugh at your wife's choices, because after all you're one of them.
Birini tanıyorum da ötekini değil.
- I know one of them but not the other.
İki insan her zaman aynı görüşe sahipse, bunlardan biri gereksizdir.
- If two men always have the same opinion, one of them is unnecessary.
... SUNDAR PICHAI: We're going to give each and every one of you ...