Bir sürü insan faturalarını ödeme konusunda endişeleniyor.
- Many people worry about paying their bills.
Faturada bir hata var.
- There is a mistake in the bill.
Bu senetin vadesi geçmiş.
- This bill is long past due.
Senet bugün ödenmeli.
- The bill must be paid today.
Hesap 25 dolardan fazla geldi.
- The bill came to over $25.
Hesaplar için yeterli paraya sahipler.
- They have enough money for their bills.
Tom caddede yüz dolarlık kağıt para buldu.
- Tom found a hundred dollar bill on the street.
İnsan hakları beyannamesi ABD Anayasasını değiştirdi.
- The Bill of Rights amended the U.S. Constitution.
Bebek on dolarlık banknotu yırttı.
- The baby tore up a ten-dollar bill.
O, bir yüz dolarlık banknottu.
- It was a one hundred dollar bill.
Başkan yasa tasarısını veto etti fakat Kongre onun vetosunu geçersiz kıldı.
- The President vetoed the bill, but Congress overrode his veto.
İktidar partisi vergi yasa tasarısını kabul ettirdi.
- The ruling party pushed its tax bill through.
Tom, duvara bir poster yapıştırıyor.
- Tom is sticking a bill on the wall.