one another, each to the other

listen to the pronunciation of one another, each to the other
Английский Язык - Турецкий язык

Определение one another, each to the other в Английский Язык Турецкий язык словарь

each other
birbirine

İki leydi birbirine gülümsedi. - The two ladies smiled at each other.

Tom ve Mary birbirine çok yakın. - Tom and Mary are very close to each other.

each other
yekdiğerini
each other
birbiri

Japonya ve Çin, pek çok yönden birbirinden farklıdır. - Japan and China differ from each other in many ways.

Küçük kız kardeşim ve ben çok fazla kovalamaca oynardık. Birbirimizi kovalardık ve kovalayan kişi kovalanana dokunmaya çalışır ve ona Sen ebesin! diye seslenirdi. - My little sister and I used to play tag a lot. We would chase each other, and the one chasing would try to tag the one being chased and yell: You're it!

each other
birbirini

Birbirinizi tanıyor musunuz? - Do you know each other?

Onlar birbirini çok iyi tanımıyorlar. - They don't know each other very well.

each other
birbirlerini

İki erkek çocuk birbirlerini suçlamaya başladı. - The two boys began to blame each other.

Sanki yıllarca birbirlerini görmemişler gibi İki insan yürekten tokalaşıyorlardı. - The two people were shaking hands heartily as if they had not seen each other for years.

each other
birbirimizi

Küçük kız kardeşim ve ben çok fazla kovalamaca oynardık. Birbirimizi kovalardık ve kovalayan kişi kovalanana dokunmaya çalışır ve ona Sen ebesin! diye seslenirdi. - My little sister and I used to play tag a lot. We would chase each other, and the one chasing would try to tag the one being chased and yell: You're it!

Biz ayrıldık, birbirimizi asla tekrar görmeyeceğiz. - We parted, never to see each other again.

Английский Язык - Английский Язык
each other
one another, each to the other
Избранное