one's relative state or experience; way, manner

listen to the pronunciation of one's relative state or experience; way, manner
Английский Язык - Турецкий язык

Определение one's relative state or experience; way, manner в Английский Язык Турецкий язык словарь

degree
{i} derece

Bugün ısı 30 santigrat dereceye kadar yükseldi. - Today, the temperature rose as high as 30 degrees Celsius.

Şimdi sıcaklık sıfırın altında on derece. - It is ten degrees below zero now.

degree
{i} rütbe

Onun büyük babası yüksek rütbeli bir askerdi. - His grandfather was a soldier of high degree.

degree
{i} aşama
degree
{i} diploma

Bir üniversite diplomasına sahip olsa da, Tom hademe olarak çalışır. - Even though he has a college degree, Tom works as a janitor.

Tom kimya diplomasına sahiptir. - Tom has a chemistry degree.

degree
{i} ünvan
degree
{i} lisans

İngiltere'de yüksek lisans dereceleri çok yaygın değildir. - Master's degrees in Britain are not very common.

O matematik alanında yüksek lisans derecesine sahiptir. - He has a master's degree in mathematics.

degree
sıcaklıkölçer
degree
düzey
degree
kademe
degree
öğrenim derecesi
degree
derece derece
degree
by degrees yavaş yavaş
degree
(isim) derece, lisans, diploma, ünvan, rütbe, karşılaştırmalı üstünlük derecesi [dilb.]; aşama, evre; sıralı notalar
degree
{i} evre
degree
{i} fiz., (Geometri) derece
degree
üstünlük dere
degree
degree of latitudeparalel derecesi degree of longitude meridyen derecesi
degree
comparative degree mukayese derecesi
degree
{i} karşılaştırmalı üstünlük derecesi [dilb.]
degree
{i} derece, basamak, aşama, rütbe, mertebe
Английский Язык - Английский Язык
degree

If they but knew it, almost all men in their degree, some time or other, cherish very nearly the same feelings towards the ocean with me.

one's relative state or experience; way, manner

    Расстановка переносов

    one's rel·a·tive state or experience; way, man·ner

    Произношение

Избранное