Bugün ısı 30 santigrat dereceye kadar yükseldi.
- Today, the temperature rose as high as 30 degrees Celsius.
Şimdi sıcaklık sıfırın altında on derece.
- It is ten degrees below zero now.
Onun büyük babası yüksek rütbeli bir askerdi.
- His grandfather was a soldier of high degree.
Bir üniversite diplomasına sahip olsa da, Tom hademe olarak çalışır.
- Even though he has a college degree, Tom works as a janitor.
Tom kimya diplomasına sahiptir.
- Tom has a chemistry degree.
İngiltere'de yüksek lisans dereceleri çok yaygın değildir.
- Master's degrees in Britain are not very common.
O matematik alanında yüksek lisans derecesine sahiptir.
- He has a master's degree in mathematics.
If they but knew it, almost all men in their degree, some time or other, cherish very nearly the same feelings towards the ocean with me.