İngilizler becerikli bir millettirler.
- The English are a practical people.
Çinliler cana yakın bir millettir.
- The Chinese are a friendly people.
Yahudiler Tanrı tarafından seçilmiş bir ulustur.
- Jews are a people chosen by God.
Amerikalılar demokratik bir ulustur.
- The Americans are a democratic people.
Silahlar insanları öldürmez. İnsanlar insanları öldürür.
- Guns don't kill people. People kill people.
Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
- After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop.
Dünyanın her yerinde çok sayıda insanlar barış istiyorlar.
- A lot of people want peace all over the world.
Dünya aptal insanlarla dolu.
- The world is full of dumb people.
Caddede bir kalabalık var.
- There is a crowd of people on the street.
İnsanları işaret etmek kalabalıktır.
- It is rude to point at people.
Cömertlik bazı kişilerde doğuştandır.
- Generosity is innate in some people.
Tom ünlü kişilerin taklitlerini yapar.
- Tom does impersonations of famous people.
Bir grup insanın bizimle birlikte su kayağına gideceğini düşünmüştüm. Fakat kesinlikle başka hiç kimse gelmedi.
- I thought a bunch of people would go water skiing with us, but absolutely no one else showed up.
Hiç kimse tam olarak kaç kişinin kendilerini hippi kabul ettiklerini bilmez.
- No one knows exactly how many people considered themselves hippies.
Ailemde dört kişi var.
- There are four people in my family.
Yüz elli kişi maraton yarışına girdi.
- One hundred and fifty people entered the marathon race.
Can I have one of my people get back to your people, Mr. President? She tried to slam the phone back into the base and failed.