Haftalık alışverişini rahat yapman için, arabaya ihtiyacın var.
- For comfortable weekly shopping you have to have a car.
Ekonomi bakanı haftalık açıklama yapar.
- The economic minister gives a weekly report.
Haftada bir kez, o, aerobiğe gider.
- She goes to aerobics once a week.
Haftada bir kez sinemaya gider.
- She goes to the movies once a week.