I need to get an approval on this purchase order.
Words of approval never seem to come from him.
Please let me know the confirmation number you were told when you reserved the room.
- Lütfen odayı ayırttığında sana söylenilen onay numarasını bana bildir.
Hello, I have a reservation, my name is Kaori Yoshikawa. Here is the confirmation card.
- Merhaba, benim bir rezervasyonum var, adım Kaori Yoshikawa. İşte onay kartı.
Even Tom gave his assent.
- Tom bile onayını verdi.
They don't seem to approve of the plan.
- Planı onaylayacak gibi görünmüyorlar.
My mother finally approved of our plan.
- Annem sonunda planımızı onayladı.
Please endorse this check.
- Lütfen bu çeki onayla.
We certainly don't endorse that.
- Kesinlikle onu onaylamıyoruz.
Please endorse this check.
- Lütfen bu çeki onayla.
It is necessary to obtain the sanction of the authorities to enter this building.
- Bu binaya girmek için yetkililerin onayını almak gereklidir.
Tom will never sanction this.
- Tom bunu asla onaylamaz.
Validating an angry client's feelings is an effective way of defusing the situation.
- Kızgın bir müşterinin duygularını onaylama durumun yatıştırılmasında etkili bir yoldur.
I asked for their approval.
- Ben onların onayını istedim.
The plan is subject to his approval.
- Plan onun onayına tabidir.
I have a reservation, my name is Kaori Yoshikawa. Here's my confirmation card.
- Bir rezervasyonum var, benim adım Kaori Yoshikawa. İşte benim onay kartım.
I will confirm my plane reservation.
- Uçak rezervasyonumu onaylayacağım.