Jack bu sefer kesin başaracak.
- Jack is bound to succeed this time.
Tom bu sefer doları yene çevirmemenin daha iyi olacağını düşünüyor.
- Tom thinks it would be better not to change dollars into yen at this time.
Bu defa sonuçları aldı.
- This time, he got results.
Bu defa gitmesine izin vereceğim.
- I'll let it go this time.
Bu kez cezadan kaçamazsın.
- This time, you won't escape punishment.
Bu kez farklı olacak.
- This time is going to be different.