Kıyıya gitme yerine gemide kaldık.
- Instead of going ashore, we stayed on the ship.
Tom kıyıya gitmeyeceğini söyledi.
- Tom said he won't go ashore.
Tom kıyıya gitmeyeceğini söyledi.
- Tom said he won't go ashore.
Yüzücü, Cindy Nicholas, yorucu bir yüzmenin sonunda zorlukla Daver'de kıyıya vardı fakat Kanal Yüzme Derneğinden bir sözcü onun çok iyi bir durumda olduğunu duyurdu.
- The swimmer, Cindy Nicholas, barely made it ashore at Dover at the end of the exhausting swim, but a spokesman from the Channel Swimming Association announced that she was in very good shape.