on the ground

listen to the pronunciation of on the ground
Английский Язык - Турецкий язык
olay yerinde
yerde

Asker yerde yaralı yatıyordu. - The soldier lay injured on the ground.

Yerde dümdüz yatmamız mı gerek? - Do we have to lie flat on the ground?

Olayın gerçekleştiği yerde, işin yapıldığı yerde
down
{f} aşağı

Biz bir mermi tarafından vurulabileceğimizden korkuyorduk, bu yüzden aşağıya koştuk. - We were afraid that we might be hit by a bullet, so we ran downstairs.

Ağaçtaki kedi bana doğru aşağıya geldi. - The cat on the tree came down to me.

down
aşağıya

Biz bir mermi tarafından vurulabileceğimizden korkuyorduk, bu yüzden aşağıya koştuk. - We were afraid that we might be hit by a bullet, so we ran downstairs.

O, merdivenlerden aşağıya geliyordu. - She was coming down the stairs.

down
(Argo) saygı göstermek
down
(Argo) arkadaş olmak
down
(Bilgisayar) düştü

O, merdivenden düştü. - He fell down the stairs.

İkizler kızamıktan dolayı yatağa düştü. - The twins have come down with measles.

down
yüzü koyun
on the ground of
yüzünden
on the ground of
sebebiyle
on the ground of
nedeniyle
down
{i} kuştüyü
on ground
Yerde
down
{e} aşağısına doğru

Tom caddenin aşağısına doğru yürüdü. - Tom walked down the street.

Tom ve Mary kanolarında nehrin aşağısına doğru sürüklendiler. - Tom and Mary drifted down the river in their canoe.

down
sulandırılmış olarak
down
{i} garez
down
yıkılmış

Oldukça yıkılmış görünüyorsun. - You look pretty down.

Yıkılmış bazı eski evler gördük. - We saw some old houses pulled down.

down
{f} yenmek
down
(Askeri) İNDİR, AŞAĞI: Bir topçu veya deniz topçu desteğinde: 1. Bir ateş isteğinde hedef yerinin bir müracaat noktasından yükseklikçe aşağıda bulunduğunu göstermek için kullanılan terim. 2. İhtirakli ile atışlarda, paralanma yüksekliğinde azaltma yapmak gerektiğini göstermek için kullanılan bir terim. 3. Topçuda, bir ateş komutunda, toprak açısının (şu kadar) milyem alçaltılması gerektiğini göstermek için kullanılan terim. 4. Havan ateşini tanzim için verilen bir ateş komutunda namluya (şu kadar) devirlik bir alçalış verileceğini bildirmek için kullanılan terim. Bak. "up"
down
londra'nın dışına
down
azalarak
down
{i} şansın ters dönmesi
down
aşınmış bir şekilde
down
kağıt üstünde
down
(Tıp) gebelik ayından itibaren örten ince tüylerin oluşturduğu örtü, lanugo
down
{i} hav

Araba havalimanına giderken bozuldu. - The car broke down on the way to the airport.

Güneş battığında hava soğudu. - It grew cold as the sun went down.

Английский Язык - Английский Язык
on the spot, in situ
{a} down
In a place where real, practical work is done
on the ground

    Турецкое произношение

    ôn dhi graund

    Произношение

    /ˈôn ᴛʜē ˈground/ /ˈɔːn ðiː ˈɡraʊnd/

    Этимология

    [ 'on, 'än ] (preposition.) before 12th century. Middle English an, on, preposition & adverb, from Old English; akin to Old High German ana on, Greek ana up, on.

    Видео

    ... with the Ground Truth data. ...
    ... HE STOOD HIS GROUND AND SAVED THAT TREE. ...
Избранное