Onlar uçağa ayak bastılar.
- They stepped on board the airplane.
O, uçağa binmeden önce bana el salladı.
- She waved at me before she got on board the plane.
Bayanlar ve baylar, gemiye hoş geldiniz.
- Ladies and gentlemen, welcome on board.
Biz bir gemiye bindik.
- We went on board a ship.
Uçakta bir bomba var!
- There's a bomb on board!
Uçakta bulunan beş yüz yolcu vardı.
- The plane had five hundred passengers on board.
Gemide epeyce yolcu vardı.
- There were quite a few passengers on board.
Gemideki yolcular çoğunlukla Japondu.
- The passengers on board were mostly Japanese.