Emirlerle hareket ediyordu.
- He was acting on orders.
Kutunun üzerine bir şey koymayın.
- Don't put anything on top of the box.
1998'de Tom'un ölümü üzerine, Mary, onun meziyetlerini öven bir konuşma yaptı.
- On Tom's death in 1998, Mary paid tribute to his personal qualities.
Tom cüzdanını konsolun üstüne koydu.
- Tom put his wallet on top of the dresser.
Bir ev, çimentodan yapılmış sağlam bir temel üstüne inşa edilmiştir.
- A house is built on top of a solid foundation of cement.
Let's go on to item 3 in the list.
... MR. LEHRER: No, about the idea that in order to reduce the deficit there has to be revenue ...
... your body needs in order to be optimal, in order to be ...