Masanın yanındaki ne?
- What's beside the desk?
Anne bebeğinin yanında yatakta yatıyordu.
- The mother lay beside her baby on the bed.
Herkes onun yanına oturmak istiyor.
- Everybody wants to sit beside her.
Senin yanına oturabilir miyim?
- Can I sit beside you?
Tom'un dışında birinin o işi almayı istemesi pek olası değil.
- It's unlikely that anyone besides Tom would consider taking that job.
O mağaza mobilya dışında birçok şey satmaktadır.
- That store sells many things besides furniture.
Mary'nin İsa dışında başka çocukları var mı?
- Did Mary have any other children besides Jesus?
Orada benden başka kimse yoktu.
- There was no one there besides me.
... Especially, to be sat there one side and then, the Paris ...