Ben bir Japon Pirinç Omleti yedim.
- I ate a Japanese rice omelette.
Ben omletime tuz serpiyorum.
- I am shaking salt on my omelette.
Ben bile bir omlet pişiremem.
- I can't even cook an omelet.
Bir omlet pişirebilir misin?
- Can you cook an omelette?